Tuesday, May 25, 2010

Elde Var Hüzün...

Malum günün malum akşamüstü. Okula gelen servis bana inat, tıngır mıngır aşıyor belediye çukurlarını. Bir an önce yemek yiyip, dandik bir internet bağlantısıyla izlemek istiyorum maçı, Justin.Tv'yi f5'leye f5'leye. Yemeğimi masaya koyuşumla, ekranın altından kayan yazıyı okumam bir oluyor: "Noyaaaan gol lan gooooool, atmışız lan bir sıfır lan bir sıfır." Soluk borumdan mideme uzanan yol, ntvspor'un Altay 1 - 0 Konyaspor yazısının devinmesinden çok daha uzunmuş gibi geliyor bana, her turda tekrar bakıyorum 1'in inancı ve 0'ın karanlığına.

Maçı izlemeye başlamam 30'lu dakikalara tekabül ediyor. Sevinçten çıldıracak gibi oluyorum, tutamıyorum içimdeki "altay gol gol gol"leri, justin'in hain chat kanalına yazıyorum başıma gelecekleri bilmeden. İlk yarı biterken tüm ateizmimle dua ediyorum, "Allah'ım nolur bu sene olsun artık". Sonrasında ikinci yarı birden bire başlıyor, her şey silikleşmeye başlıyor artık. Ben sporx'in ekranından kimlerin girip kimlerin çıktığını göremeden Kurtar bizi batıran ilk hamleyi yapıyor, Musa Sinan'la Onur'u değiştirerek 1-0'a yatmaya çalışıyor. Ardından buz kesen sessizlik ve Bornova'lı Ramazan, dedemin "hadi olum Ramazan en iyi sensin şu takımda" dediği Ramazan, üstüste iki kere nefesimizi kesiyor ve soluksuz bırakıyor bizi. Altay Alsancak'ın deli fişeği, bu sefer Konya Ovasından buğday tanelerini götümüze sokuyor.

Son dakikadaki çabalar boş, karambolden cesur yürek Yiğitcan golü atsa bile fark etmiyor, Ercan Soner'in yerine geçtiği kaleden çıkarak son dakika golü atmaya gelse bile yetmiyor Altay'ıma. Yedinci senenin beşinci play-off'unun üçüncü finalini de böyle veriyoruz kara toprağa. Geride kalan ise, Halkalı'dan gelen bir avuç hüzün...

Ağlayamadım 23'ü gecesi, Sakarya'ya 4-1 yenildiğimiz finalden sonra, ağlamadım Altay'ıma. Futbol sadece futbol değil klişesi vardır ya, evet, futbol sadece futbol değildir.

Artık ne play-off, ne Göztepe'nin TFF 2. Ligi. Ağlayacağım tek yer kaldı, mezar taşının üstündeki Altay amblemi...

BÜYÜK ALTAY,
Azwraith.

Thursday, May 20, 2010

Süper Lig'e Yolcu Kalmasın!

LYS yoğunluğundan dolayı blog'a yazamayacağımı önceki yazılardan birinde belirtmiş olmam lazım. Ancak seneye bu blog çok daha güzel, çok daha takipçisi olan bir site haline gelecek.

17'sinde başlayan Play-Off macerasının tek bir saniyesini bile kaçırmıyorum tabii ki. Sadece yazamıyorum. İşte iki maçtan notlar:

Karşıyaka Maçı:
Ercan'ın önlibero oynamasından tutup Mehmet Budak'ın sol bek olmasına kadar birçok yanlışlık kadro eksikliğinden göze çarpıyordu. Nitekim Yiğitcan-Musa Sinan ikilisi bu maçta en çok göze batanlardı. Musa Sinan'ın karşı karşıya kaldığı pozisyonda gol olsaydı, Altay rahat bir Play-Off geçirebilirdi. Olmadı, Adana maçına bıraktık umutları. İki taraf da zevk vermedi, "Lan yine mi seneye kaldı?" sorularını sormaya başladık.

Konya Maçı:
Maça iyi başladık, karşılıklı ataklar bulduk. Musa Sinan önceki maçın en iyisi olmasına rağmen tutuk başladı, kanatlarda istediğimiz kadar etkili olamadık. Ercan ve Musa Çağıran gözüme batan ve gerçekten çok çalışan isimlerdi. İlk golün gelmesiyle, hem de Burak'tan gelmesiyle havaya girdik. Molina'nın kaçırdığı pozisyondan sonra bol bol küfrettik. Yediğimiz golden sonra yüreğimiz ağzımıza geldi, ki gol tamamen Tiago'nun hatasıydı. Tiago frikikten kendini affettirince, Konya'yla oynayacağımız final nitelikli maça konsantre olmaya başladık.

Ligin son maçında Konya'yı 4-1 yenmiştik.

Konya maçında bize destek veren tüm Kartal'lı ve Giresun'lu dostlara selamlar. Pazar günü hakkımız olanı almaya gidiyoruz, Süper Lig'e gidiyoruz!

BÜYÜK ALTAY,
Azwraith.

Monday, May 10, 2010

Şampiyon olana kadar, oynayın sonuna kadar!

Zafer Biryol'un yükselene performansıyla, yiğit'in muhtemel dönüşüyle, ve takımın başına geçen güvenç kurtar ile altay'ın süperlig'e çıkacağını umuyorum.. Hatta kısmetse görmeye gidiyorum.. Hadi bakalım, gelsin o gece..

Sunday, May 2, 2010

Altay playoff'da

Bugun konya'nın giresun'u harcaması ile altay playofflarda.. umudumuz var mı çok? benim pek yok. ama futbolun dünü değil bugunu vardir.. bu sene gelsin o gece yahu!