Wednesday, April 21, 2010

GAB - Altay : 0-0

Yazmaya bile üşendim. Skor yeterince ifade etmiyor mu duygularımı?

Sunday, April 18, 2010

G. Antep Belediye - BÜYÜK ALTAY


Özür dileyen Kılıç Arslan, sakatlanan Ali'nin yerine kadroda. Yiğitcan'ın kadroya alınması gündemde. Musa Sinan'ın ilk 11 oynaması bekliyor. Şehmus, Abdülkadir ve Cenk Ahmet sakat yamulmuyorsam. Zagor'un cezası da devam ediyor. Zagor'un açıklamasına göre son 4 maçtan en az 5 puan almalıymışız.

Bana Konya'yı yensek yeter, Play-off'a özgüvenli gidebilelim de...

Maç 14.30'da başlıyor, hakem Mete Kalkavan.

BÜYÜK ALTAY,
Azwraith.

Monday, April 12, 2010

Antep Belediye Mecburiyeti

Buca maçının medyadan kalan izlenimleri bende şu yönde:

Musa Sinan çok çalışmış, Soner iyi oynamış ve son dönemin (yani Adana maçından beri yaşadığımız büyük depresyonun) en iyi maçlarından birini çıkarmışız gibi gözüküyor. Buca'lı Onur'a göre Buca daha kötü oynamış ve Buca 1 puana sevinmiş.

Eh, 1 hafta önce Giresun'dan 4 yememizin üstüne Atatürk uğurlu gelmiş olsa gerek, en azından 1 puan aldık. Maçın nasılını niçinini konuşmanın da fazla önemi yok gibi. Sadece otobüs taşlama olayı bize yakışmamış, bunu yapan zaten Altay'lı olamaz, olmamalı.

Bundan sonra tüm konsantrasyonumuz bütün maçlarımızı kazanmak üstüne olmalı. Play-Off'a moralle gidip, bu sene lig usulü yapılacak elemeyi birinci olarak bitirmeliyiz. Bu yolda da Gaziantep Belediyespor maçı kafamızı çarpacağımız bir taş olmamalı. Şimdilik Zagor dışında önemli bir eksiğimiz olmayacak gibi gözüküyor.


Son nefesine kadar, 7 yıllık özlemi bitirmek için hadi BÜYÜK ALTAY.

(not: Blog'da mütemadiyen düzenlemeler yapıyorum, öneriler için comment atın)

Sunday, April 11, 2010

Buca Maçı

Maçı izleme fırsatım olmadı, Musa ve Onur'un karşılıklı golleriyle 1-1 bitmiş sanırım. Bu arada Lescon'la alakalı bir haciz işlemi başlatılmış, ortalık kaynamaya başlamış. Detaylar yakında...

Saturday, April 10, 2010

Kılıç()a(r)slan

"Asıl çileyi Türkiye’nin dört bir yanına binlerce km yol tepip günler boyu rezillik çeken, ama takımını sevmekten ve destek vermekten asla vazgeçmeyen taraftarlar çekmektedir. Uçaklarla değil eski tip otobüslerle Türkiye’nin bir ucuna gidip lüks otellerde değil otobüs koltuklarında uyuyan, aç ve parasız halde o tribünde yine takımı için 90 dakika gırtlağını yırtan taraftarları asılsız iddialarla itham etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Biz bu takımın yıllardır sevdalısıyız. Ne başkanlar, teknik direktörler, futbolcular geldi gitti ama biz hala buradayız. Sezon başından beri kendisini seven, her maçtan önce ve maçtan sonra kendisini tribüne çağıran taraftara 1 kez olsun gitmemiş, kendisini taraftardan soyutlamış bir futbolcunun bunları söylemeye hakkı yoktur. Taraftarlarımız sezon başından bu yana tüm tepkilerini en medeni şekilde vermiştir. Ne tesis basılmıştır, ne de takıma baskı yapılmıştır. Tribünden edilen küfürleri asla onaylamıyoruz. Kimsenin kimseye küfür etmeye hakkı yok. Edilen küfürler de birkaç kişinin münferit eylemleridir, tüm Altay tribünlerini bağlayacak bir eylem değildir. Kaldı ki hoş olmamasına rağmen küfür edilmesi Türkiye’nin her yerinde yaşanan bir durumdur. Pek çok kulüp değiştirmiş bir futbolcu olarak Kılıçarslan bunu gayet iyi bilir. Ancak isterse Dünyanın en iyisi olsun, hiçbir futbolcunun kendini tribünden, taraftardan büyük görme hakkı ve lüksü yoktur. Tüm Türkiye bilir ki Altay büyük bir kulüptür ve büyük olmayan futbolcuların üstüne o forma bol gelir".

Altay 1914 Taraftarlar Derneği Başkanı Semih Çalışır

PFDK Kararları

Giresunspor maçı sonrası alınan kararlara göre;

7.500 TL para cezası,
Zafer Bilgetay'a 3 maç men cezası,
Şehmus'a da 1 maç müsabakadan men cezası verildi.

Teşekkürler Mahmut Özgener.

Dipnot: Ayrıca, Kılıçarslan da takımdan ayrıldı. Çok önemli bir haber olmadığı için ayrı bir yazı yazmıyorum. Semih Çalışır'ın cevabının da blog'a eklenmesi yeterince güzel olacaktır bence.

BÜYÜK ALTAY - Bucaspor

BÜYÜK ALTAY - Bucaspor.

11 Nisan 2010, Pazar, İzmir Atatürk Stadı, 14.30.

Hakem Abdullah Yılmaz.

Altay'lılar Kapalı Tribünde yer alacak, biletler 10 TL.

Monday, April 5, 2010

Giresunspor Ardından...

Az önce Maçkolik'te gördüğüm kadarıyla Şehmus maç sonrası kırmızı kart görmüş. D-Spor'da Gençer'in kırmızı yediğini görmüştüm ama Şehmus?

(haftaya büyük eksik, evet)

ekleme: Burak Çalık da kırmızı kart görerek cezalı duruma düşmüş. Aferin size.

altay: 0 giresunspor:3 (ben bu kadarını izledim)


maçın daha başında özkan'ın şutunu giresunlular çizgiden çıkartırken ne ilk sigaralar içilmiş, ne de çiğdem paketleri açılmıştı. muhteşem bir izmir baharı gecesini daha 2. dakikada renklendirecek gol, kalleş bir cizgiden çıkartılmıştı.. böyle durumlarda insan çizgilerin daha esnek, daha orta sahaya doğru olmasını arzuluyor.. disney çizgi filmlerinde cisimlerin hareket etmesi gibi cizgi de hareket etmeli "naber arslanım golu engelledim sandın ama içerden çıkardın" diye nanik yaparken giresunluya, biz çoktan sevinirdik..

altay saldırıyor, ama giresun da kontradan çıkıyordu.. özkan sert ortalar çakıyor, mehmet orta sahada topu ezmiyor ama şehmus yırtıcı forvetlik göstermediğinden altay golü koklayamiyordu.. sonra sahadaki kırmızılının şovu başladı.. 35. dakika gibi zagor'u tribune gönderen, sonrasinda sıçar pozisyonda kalıp "ofsayt vereyim mi vermeyeyim mi" diye bakınan yan hakem daha kararını vermemişken golu veren bir hüseyin göçek gördük..

devre arasında "sevdim seni bir kere siksinler değişemem" diyecek olan taraftar stadının tribunlerinin altındaki duvarlara işerken yine de bir yandan "60 a kadar kaktırsak bir tane, alırız 3 puani" diye düşünüyordu. amma velakin kılıç arslan'ın dünyanın en leo franco gollerini yiyeceğini kim bilebilirdi ki?

kurtarayım diye yere yattığı topları iki hamlede kurtarmasını beklerken, orada biten giresunlu oyuncular topu ağlara gönderdi ve durumu 50. dakikada 3-0 a getirdiler..

özellikle tribunler artistik hareketlerinden dolayı levent eriş'e giydirirken, altay'ın gol atmaya niyeti falan yoktu. mehmet budak hala defansi geride tutuyor, ne burak ne şehmuz hakemle uğraşmaktan golu düşünemiyordu..

işte bu ahval ve şerait içinde 3 tanesi 1 lira olan lahmacunların kokusu arasinda, izmir gecesine karıştık.. karnımızda yenilen 1 kilo çiğdem'in mutluluğu, aklımızda mağlubiyet varken.. hiç bir şeye üzülmüyorum da, büyük dersanenin orada her malubiyetten sonra "gelen çakıyor giden çakıyor altay'a" diyen taksiciyi tenhada kıstırıp dövemediğime üzülüyorum..

BÜYÜK ALTAY 1-4 Giresunspor

Sanırım hayatımda iki ya da üçüncü kere "hay izlemez olaydım şu maçı" dedim. Dakika dakikasına not tuttuğum, kahırlardan kahırlara girdiğim, Kılıçarslan'a sayısız şekilde ve inanılmaz bir yaratıcılık seviyesinde küfürler ettiğim bir maç oldu. Kişisel değerlendirmemden önce maçın özetini vermeyi tercih ediyorum. Tribünlerde yaklaşık 2500 biletli seyirci var(mış)dı. Altay'ımız ilk yarıda duvar tarafına hücum etti.

5' - Sağ kanattan açılan ortada kaleci Ramazan topu yumrukladı, Mehmet Sak'ın sert vuruşunu Ramazan kornere çeldi.

14' - Musa Çağıran'ın uzaktan vuruşu "lan yoksa" dedirtmesine rağmen yandan dışarı gitti.

19' - Bu dakika civarlarında top köfte ekmek standı civarlarında Giresun'lu oyuncular tarafından saklandı. Özkan kola alınca top ortaya çıktı.

24' - Ortasaha mücadelesi devam ederken tribünlerde Simsiyah-Bembeyaz. Bu sırada alkollü bir abi Şehmus'a küfreder gibi oldu ama ne dediğini televizyondan gelen sesten anlayamadım.

26' - Ortasaha çizgisinin Altay hücumunun sağ tarafında Özgür Bayar Tiago'nun bacağını 200 gram kıyma yaptırıp eve götürmeye kalktı, sarı kart gördü.

27' - Foreshadowing yaparcasına Mesut'un ortasına Şehmus gelişine vurdu, topu gar tarafına gönderdi. Bu dakikalarda Altay duvara şut çalışmaya başladı.

32' - Kılıçarslan "bende bugün bi mallık var" dercesine kalesini terk ederek ne topa ne de adama müdahale edebilme başarısını gösterdi. Özkan tehlikeyi uzaklaştırdı.

34' - Sefa Aksoy'un yerde kaldığı pozisyonda doğum ekipleri sahaya girdi (Alsancak Çocuk Hastanesi?)

36' - Musa Çağıran "ben Gassarayda da çok güsel itiraz etçem, Hasan ağbey ühü" diyerek itiraz etti ve sarı kartını gördü.

37' - 4. Hakemin uyarısıyla Zagor tribüne gönderildi. İşte her şey bu noktadan sonra başladı.

40' - Muz orta bile diyemeyeceğim bir orta Altay ceza sahasına indi, 2 kere sekti ve Ramazan Sak'ın kafasına çarptı. Kılıçarslan'ın tren görmüş bakışları arasında top ağlara gitti, hakem golü vermek için 3 hakemle bir konferans topladı. Sonrasında verdikleri sempozyum yarım saat sürdü, ve maça devam edildi. 0-1.

44' - Tiago ortaladı, Musa vurdu ama Musa bile nereye vurduğunu anlamadı.

45' - Hakem "ehi ehi sempozyum biras usun sürdü" diyerek +6'yı gösterdi.

47' - Ceza sahasındaki itişmede Özkan ve Pedriel sarı kart gördü (Kız meselesi)

48' - Mehmet Sak Volkan'a faul yapmayı başaramadığı için sarı kart gördü.

51' - Fırat topla yaşadığı aşk nedeniyle sarı kart gördü.

- İkinci Yarı -

45' - Zagor Cenk Ahmet - Burak Çalık değişikliğiyle ikinci yarıya başladı.

53' - Kılıçarslan çay içerken şut geldi, çayı devrilen Kılıçarslan topu tutamadı, Gençer tamamladı, 0-2.

54' - Şehmus bir şeylere itiraz etti, sarı kartı gördü, rahatladı.

56' - Kılıçarslan piknik hazırlıklarına başlamışken bir şut daha geldi, sepetten seken top Fabiano'nun önünde kaldı. 0-3.

58' - Sahada ne iş yaptığı belli olmayan Molina, maçın kurtarıcısı (?) Musa Sinan'la değişti. Bu dakikadan sonra Ramazan Sak'ın doktorculuk oynaması dışında pek bir aksiyon yaşanmadı.

65' - Kaleci Ramazan i*nelik yapmaya başladı. Hakem kronometresini durdurdu.

70' - Pedriel - Evren Avşar değişikliği (şaka maka Evren oyuna girdikten sonra naptı çok takip edemedim ama siloların oraya çay içmeye gitmiş sanırım)

70' - Tiago'nun kullandığı frikikte arkada bomboş kalan Musa Sinan, göbeğiyle yaptığı vuruşta 7 metrelik kalenin herhangi bir noktasını bulamadı.

72' - Mehmet Sak - Sabi Sübyan değişikliği (Okay Yokuşlu).

73' - Tribünde Tiago sesleri...

74' - Kılıçarslan'ın vuruşunda top Giresun semalarında kaldı, Fabiano "aman daha atmayalım döğmesinler çıkışta" diyerekten dışarı yolladı.

81' - Gençer - Ali değişikliği.

82' - Fabiano sağ çaprazdan tehlikeli geldi, ama sadece gelmekle kaldı (çok şükür).

83' - Sol kanattan Mesut ortaladı, Şehmus vücudunu yerde bırakıp kafayı vurdu ve 3'ün 1'i oldu. 1-3.

85' - Giresun zevk sigarası için tehlikeli geldi, ikiye bir pozisyonda Fabiano ofsaytta kaldı.

86' - Kimin açtığı bilinmeyen bir ortada karambol oldu, Burak Çalak vurdu savunmada kaldı.

87' - Musa Sinan topu Liman'a gönderdi. Sonrasında Volkan yerini Şenol'a bıraktı.

90' - Hakem geçen yarı +5 verdiğini hatırlayarak 1 ekledi ve +6 verdi.

91' - Tiago Erciyes maçında attığı golü hatırlayaraktan vurdu, Ramazan Giresun evcil vaşağına dönüşerek çıkardı.

95' - Kulübedeki Gençer yan hakemin bacısına laf atınca kırmızı kart gördü. Kartı görünce dellendi, torro torroya rağmen sakinleştirilemedi. Tribüne el kol yaptı.

96' - Bülent Bölükbaşı'nın ortaya çevirdiği topu Şenol tamamladı, 1-4 oldu.

Sonuç olarak, Bülent Bölükbaşı'nın 4 asistle adeta bir Valery Karpin'e dönüştüğü, Şehmus'un yine bala göte bir gol attığı, ve Alsancak'ın "yine play-off'ta boruyu alacaz" nidalarıyla hüzne boğulduğu bir maçtı. Yine de, Altay ortasaha mücadelesi anlamında ilk yarıda büyük bir direnç gösterdi. Cenk Ahmet istekli fakat vasat bir futbol ortaya koydu. Tiago ve Mesut, Altay'ın en iyi ikisiydi. Mehmet Sak, "artık cincon beni de transfer etsin nolur" dercesine bir futbol oynadı ve Musa'yla arasını pekiştirdi.

Ruhsuz bir maç, vasat Giresun'a bile 4 gol imkanı verdi ve ilk iki defterini Altay için kapattı. Bu takım play-off'a gitse bile bir cacık olmaz.

BÜYÜK ALTAY,
Azwraith.

Samsunspor 0 - 1 BÜYÜK ALTAY

Giresunspor maçını izledikten sonra yazıyorum bu giriyi. Maalesef maçı izleme şansım olmadı, sadece yorum okudum ve azuth'un bir şeyler yazmasını umut ediyordum, fakat bomboş kalmaması için bu postu buraya bırakıyorum. Şehmus'un golüyle Samsun'u geçtik, ve yine ortada iyi bir futbol yoktu.

Yine de,
BÜYÜK ALTAY!

Azwraith.